MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

HAC

<< 1616 >>

15- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Haccı

 

1. Cabir b. Abdillah

 

- - (-)

11083- Cafer (b. Muhammed), babasından bildiriyor: Seleme oğullarının yanında bulunan Cabir b. Abdillah'ın yanına gittik ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in haccını sorduk. Cabir şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'de dokuz sene haccetmeden kaldı.

Onuncu yılda ise o yıl içinde haccedeceğini insanlara duyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in imamlığında haccetmek ve onun yaptığını yapmak üzere Medine'ye birçok insan da geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zilka'de ayının yirmisinde yola çıkınca biz de onunla yola koyulduk. Zul-Huleyfe'ye vardığımızda Esma binti Umeys, Muhammed b. Ebi Bekr'i doğurdu. Ne yapacağı konusunda da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber gönderdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Yıkan, edeb yerini bir giysiyle sar, sonra da ihrama gir'' buyurdu.

 

Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesine bindi. Devesi onunla Beyda'ya doğru yönelince tevhidi ifade eden kelimelerle: ''Lebbeyk Allahumme lebbeyk! Lebbeyk, La şerıke leke lebbeyk, İnne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l-mülk! La şerike lek'' şeklinde telbiye getirmeye başladı. İnsanlar da aynı şekilde telbiye getirmeye başladılar. Bazıları "Zu'l-Mearic (Yüksek dereceler sahibi)" gibi kelimeleri ilave ederek telbiye getiriyorlardı. Nebi de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyuyor, ancak bir şey demiyordu. Etrafa baktığımda önünde, arkasında, sağında ve solunda yayan veya binekli göz alabildiğince insan olduğunu gördüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aramızda gidiyordu. Kur'an ona indiği için manasını en iyi kendi biliyordu. Onun için bir şey yaptığı zaman biz de aynısını yapıyorduk.

 

Yola çıktığımızda bizim niyetimiz hac yapmaktı. Kabe'ye geldiğimizde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hacer-i Esved'i selamladı. Sonra üç şavt hızlı bir şekilde, dört şavt da normal bir hızla Kabe'yi tavaf etti. Tavaf sonrası Makam-ı İbrahim'e gidip iki rekat namaz kıldı. Namaz sonrası "İbrahim'in makamında namazgah edinin"[Bakara 125] ayetini okudu."

 

Muhammed der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazda İhlas ile Kafirun surelerini okumuştur."

 

Cabir şöyle devam etti: Hacer-i Esved'i bir daha selamladıktan sonra Safa'ya gitti. Oraya vardığında: "Safa ve Merve Allah'ın işaretlerindendir"[Bakara 158] ayetini okudu ve: ''Allah'ın başladığı yerden (Safa'dan) başlıyorum!'' buyurarak Safa'ya çıktı. Safa'nın üzerinden Kabe'ye doğru baktı, tekbir getirdi ve: 'Allah'tan başka ilah yoktur. Tektir ve ortaksızdır. Mülk de hamd da onundur. O her şeye kadirdir. Allah'tan başka ilah yoktur. Sözünü yerine getirmiş, kuluna yardım etmiş ve orduları tek başına yenmişti'' dedi. Sonra dua etti ve aynı sözleri tekrarladı.

Sonra oradan indi. Vadinin içine geldiğinde hızlı bir şekilde yürümeye başladı. Vadiden çıktığında da normal yürüyüşle yürüdü. Merve'ye gelince üzerine çıktı. Oradan da Kabe'ye doğru bakıp Safa'da söylediklerinin aynısını söyledi. Yedinci defa (tavaf sonu) Merve'deyken: ''Ey insanlar! Eğer şimdi yaptığım bu işi yeniden yapacak olsaydım kurban getirmez ve bunu da (hac yerine) umre yapardım. Yanında kurbanı olmayan ihramdan çıksın ve bunu umreye çevirsin '' buyurdu. Bunun üzerine yanında kurbanı bulunanlar dışındaki herkes ihramdan çıktı. Merve'nin en aşağısında bulunan Suraka b. Malik b. Cu'şum kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Bu, sadece bu yıl için mi geçerli, yoksa sonsuza kadar böyle mi olacak?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmaklarını birbirine geçirdi ve üç defa: ''Sonsuza kadar böyledir'' buyurdu. Ardından: ''Kıyamete kadar hac umrenin içine girmiştir'' diye ekledi.

Hz. Ali, Yemen'den develerle geldi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında kurbanlık develer getirmişti. Geldiğinde Fatıma'yı ihramdan çıkmış, renkli elbiseler giymiş ve sürme çekmiş olduğunu gördü. Ali bu durumuna karşı çıkınca, Fatıma: "Babam böyle yapmamı söyledi" dedi.

 

Muhammed der ki: Hz. Ali, Küfe'deyken bu durumu şöyle anlatırdı: "Fatıma'yı bu yaptığı şeyden dolayı kınamak ve babasının adına söylediği şeyi sormak için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim. Ona: "Fatıma renkli giysiler giymiş ve gözlerine sürme çekmiş. Bana da: ''Babam böyle yapmamı söyledi'' dedi" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söylemiş! Doğru söylemiş! Doğru söylemiş! Böyle yapmasını ben söyledim'' dedi."

 

Cabir aynı olaya şöyle devam etti: Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'ye: ''Sen hacca niyetlenirken ne dedin?'' diye sordu. Ali: "Allahım! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in niyetlendiğine ben de niyetlendim" dedim. Yanımda da kurbanlıklar vardı" karşılığını verince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''0 zaman sen ihramdan çıkma'' buyurdu.

 

Hz. Ali'nin Yemen'den getirdiği kurbanlar ile Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Medine'den getirdiği kurbanların sayısı yüzü buluyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunlardan altmış üç tanesini bizzat kendisi kesti. Geriye kalanlarını da Ali'ye kestirip kurbanlarına ortak etti. Sonra her deveden bir parça et getirilmesini emretti ve bir tencereye konularak pişirildi. İkisi de develerin etinden yediler ve suyundan içtiler. Kesimden sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben kurbanları burada kestim, ama Mina'nın her yeri kesim yeridir'' buyurdu. Arafat'ta vakfesini yaptıktan sonra: ''Ben vakfemi burada yaptım, ama Arafatın her yeri vakfe yeridir'' buyurdu. Müzdelife'de de vakfesini yaptıktan sonra: ''Ben vakfemi burada yaptım, ama Müzdelife'nin her yeri vafke yeridir" buyurdu."

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Bu kanalla Ebu Davud (1813, 1907, 1909, 3969), Nesai (1/154, 208) ve Darimi, hac (2/46) rivayet ettiler.

12411 (1rde-tekrar edecektir.

 

 

 

2. İbn Ömer (r.a.)

 

- - (-)

11084 (1)- Abdullah b. Ömer anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umre ile haccı birleştirerek temettü yaptı. Keseceği kurbanları Zul-Huleyfe'den belirleyip sürdü. Geldiğinde ilk önce umre için telbiye getirdi. Umreden sonra da hac için telbiye getirdi. Diğer insanlar da umre ile haccı birleştirerek temettü yaptılar. İnsanlardan bazıları yanında kurbanlarını getirmişken bazıları kurban getirmediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiği zaman insanlara şöyle seslendi: ''İçinizden kurbanlıklarını getirenler haccı da ifa edene kadar hacda yasak olan hiçbir şeyi yapmasınlar. Kurbanlık getirmeyenler ise Kabe'yi tavaf etsinler, Safa ile Merve arasında sa'y yapsınlar, saçlarını kısaltsınlar. Sonra da ihramdan çıkıp hac için ihrama girsinler. Kurbanlarını da kessinler. Kurbanlık bulamayanlar üç günü hacda, yedisi de evine döndükten sonra olmak üzere on gün oruç tutsunlar. ''

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiği zaman tavafta ilk önce Hacer-i Esved'i selamladı. Tavafın üç şavtını hızlıca, kalan dördünü normal bir şekilde yürüyerek yaptı. Tavafını bitirdikten sonra Makam'ın yanında iki rekatlık bir namaz kıldı. Selam verip namazını bitirdikten sonra Safa'ya geldi. Safa. ile Merve arasında da sa'yını yaptı. Haccını bitirene, Kurban gününde kurbanlarını kesene ve dönüş tavafını da yapana kadar hacda haram olan hiçbir şeyi yapmadı. Bunları yaptıktan sonra da tümden ihramdan çıktı. İnsanlar içinden kurbanlıklarıyla gelenler de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yaptığının aynısını yaptılar.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (1691), Müslim (2954), Nesai (5/151) ve Ebu Davud 1855) rivayet ettiler.

 

 

 

11085 (2)- Urve b. ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Aişe kendisine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in umre ile haccı birleştirerek temettü yaptığını, diğer insanların da onunla birlikte bu şekilde temettü yaptıklarını söylemiş ve bir önceki rivayette Salim'in, babası Abdullah'tan naklen anlattıklarının aynısını anlatmıştır.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (1/351) rivayet etti.